Blog

Doğup büyüdüğü toprağa dönmeli insan…

Aşağı kaydırın
Rafet ÇAĞLAR
Rafet ÇAĞLAR
Yazmak
  • Şehir:
    İstanbul | Ankara
  • Mobil:
    0552 224 55 00

16 Temmuz 2025

20:59

Rafet ÇAĞLAR

Çünkü insanın ruhu, kendini en iyi tanıdığı yerde huzur bulur. Kim bilir, belki de bir çınarın gölgesinde geçen çocukluk yıllarının sessiz şahidi olan taşlar bile çağırıyordur bizi… Arkamızı dönüp gittiğimiz o yollar, aslında hiçbir zaman bizsiz kalmadı. Biz unuttuğumuzu sansak da, o toprak bizi hiç unutmadı.

İnsanın döneceği yer illa ki bir köy ya da bağ bahçe olmak zorunda değil. Bazen bir şehrin kenar mahallesinde geçen çocukluk yılları, bazen apartmanların arasındaki tek ceviz ağacı, bazen de okul yolunda her sabah selamlaştığı esnaf olur insanın “toprağı”. Dönmek dediğimiz şey, aslında çocukluğumuzun izlerini taşıyan her yere, her ana dokunmaktır.

Çünkü insan, yaş aldıkça özler. Çocukluğunda gizlenmiş dostlukları, sokak aralarında oynadığı oyunları, bayram sabahlarını… Kapıların kilitlenmediği, komşunun anahtarının çaydanlıkla verildiği o zamanları arar. Ne kadar uzun zaman geçse de, kalbin bir yerinde hep orası kalır: Tanıdık sesler, bilindik yüzler, saf ve temiz hatıralar…

Şehirlerin kalabalığında boğulmuş, yabancı sokakların köşelerinde kaybolmuş nice yürek var. Betonun arasında doğaya değil, geçmişine özlem çeken; çiçek değil, bir bakışta hatırlayan bir yüz arayan insanlar…

Ve yaş ilerledikçe, ölüm gerçeği yaklaştıkça, insan bu özlemleri daha derin hisseder. “Benim cenazeme kim gelir?” sorusu bir an düşer insanın içine. Gurbette ne kadar uzun yaşarsan yaşa, uğurlayan sayısı bellidir. Oysa doğup büyüdüğün yerde konu komşu, eski okul arkadaşın, sokak başındaki bakkal, beraber top koşturduğun çocukluk arkadaşların… Her biri hatırla gelir, her biri ardından bir dua fısıldar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicretinde bile kalbi Mekke’de kalmıştı. Çünkü doğduğu yer, içinde en derin izleri taşıyordu. O bile, özlemle dua etmişti ardında bıraktığı topraklara. Bu bize gösteriyor ki, kalp köklerini unutmaz. Unutur gibi yapsa da, zamanı geldiğinde o çağrı yeniden duyulur.

Belki de bu yüzden, içimizde hep bir ses konuşur: “Dön.” Ne için döndüğümüzü tam bilemesek de, orada tamamlanacak bir hikâyemiz olduğunu hissederiz. Kırılmış hayallerimizi, yarım kalmış dualarımızı, eski bir dostun selamında iyileştirmek isteriz. Ve en çok da, çocuklarımıza anlatacak bir kök bırakmak için döneriz. Çünkü insan kök salmadığı yerde meyve veremez.

Hayat, bir döngüden ibaretse; başlangıç noktana dönmeden tamamlanmaz hiçbir yolculuk. Ve belki de gerçek huzur, kalbinin anahtarıyla açılacak bir eski kapının ardındadır.

Unutma, her insanın içinde bir toprağa hasret çocuk yaşar; sen onu sustursan da, bir gün seni yola çıkarır.

Rafet Çağlar

İSTERSENİZ BU YAZIYI DİNLEYİN
İnsan içinde yayınlandı.
© 2025 Rafet ÇAĞLAR
Email: posta@rafetcaglar.com.tr
Bana yazın

    * I promise the confidentiality of your personal information