Blog
Blog

Görev Bilinci ve İş Ahlakı Üzerine Bir Düşünce

Aşağı kaydırın
Rafet ÇAĞLAR
Rafet ÇAĞLAR
Yazmak
  • Şehir:
    İstanbul | Ankara
  • Mobil:
    0552 224 55 00

13 Nisan 2025

12:29

Rafet ÇAĞLAR

Günlük yaşamda kamu ya da özel sektörde bazı çalışanların görevlerini yeterince yerine getirmediğine ya da çalışma saatlerinde stresli olduklarına sıkça tanık oluyoruz. Çoğu zaman, bu durum karşısında, o kişinin çalıştığı yerden memnun olmadığını düşünüyoruz. Öyle ki, sanki zorla çalıştırılıyor izlenimi uyandırabiliyorlar.

Oysa özellikle günümüz şartlarında, bir devlet kurumunda işe başlamak büyük bir zorluk. Her yıl binlerce mezun iş ararken, bir pozisyon bulmak adeta piyangodan büyük ikramiye kazanmak kadar şanslı hissettiriyor. Fakat bazen bu zorlu süreci aşmış, hatta işine kavuşurken büyük mutluluklar yaşamış insanlar, bir süre sonra bu çabayı unutarak çalıştıkları işi sıradanlaştırıyor ve kendilerine bir lütufmuş gibi görmeye başlıyorlar.

Bu tür bir yaklaşım, çalışanın işe olan motivasyonunu azaltmakla kalmıyor; iş ortamına, çevresine ve hizmet sunduğu kişilere de doğrudan yansıyor. İşine mutsuz giden bir çalışan, ne yazık ki, o işin kıymetini unutmuş, sahip olduğu fırsatın değerini bilmez bir hale gelmiş demektir. Çalışan, işiyle ilgili şikayet ederken çoğu zaman önemli bir gerçeği gözden kaçırır: “Bugün bu işi bıraksa, yerine gelen bir başkası belki de aynı fırsata minnettar olacaktır.”

Hepimizin hayatında sorunlar olabilir. Aile içinde yaşanan tartışmalar, finansal zorluklar ya da kişisel mutsuzluklar… Ancak bu durumların işimize ya da hizmet sunduğumuz insanlara yansıması, hem bireysel hem de toplumsal anlamda ciddi bir sorundur. İş ortamındaki memnuniyetsizlik yalnızca bir çalışanın değil, o çalışanın hizmet ettiği tüm insanların yaşamını etkiler.

İşinize Saygı, Kendinize Saygıdır

Her işin bir amacı ve sorumluluğu vardır. Kamu sektöründe çalışan bir kişinin temel görevi vatandaşa yardımcı olmaktır. İnsanlar size tekrar tekrar aynı soruları sorabilir; anlamadıkları bir konuyu defalarca izah etmenizi bekleyebilirler. İşinizin gereği budur. “Bu kadar soruya nasıl dayanacağım?” demek yerine, sabırlı olmak ve karşı tarafı anlamaya çalışmak gerekir. Unutulmamalıdır ki, strese neden olan çoğu zaman karşınızdaki kişi değil, sizin olumsuz bakış açınızdır.

Çalışmak, yalnızca bir gelir kaynağı değildir. Çalışmak, yaşamımıza anlam katan bir sorumluluk ve üretkenlik biçimidir. Sevdiğiniz bir işte çalışın ya da çalıştığınız işi sevmeyi öğrenin. İşinize olan saygınız, kendinize duyduğunuz saygının bir yansımasıdır.

Hayatınızı ve İşinizi Dengede Tutmak

Eğer işinizden memnun değilseniz, kendinize şu soruları sorun:

“Bu işi neden seçtim?”

“Bu iş olmasa ne yaparım?”

“Burada olmanın bana sağladığı faydalar neler?”

“Kendi mutluluğum için bu işi nasıl daha verimli hale getirebilirim?”

Bu sorulara dürüst yanıtlar verdiğinizde, şikayet etmek yerine çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirebilirsiniz. İşinizi daha iyi yapmanın yollarını aramak, sadece performansınızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda iç huzurunuza da katkı sağlar.

Unutmayın, işiniz sizin sorumluluğunuzdur. Bunu başkalarına yansıtmak ya da suçu başkalarına yüklemek, ne size ne de çevrenize fayda sağlar. İş dünyasında başarı, sabır ve özveriyle gelir. Çalışmak, hem bir hak hem de bir sorumluluktur; bu dengeyi koruyarak hem kendimize hem de topluma değer katabiliriz.

Evet, siz de bir insansınız; ancak unutmayın, karşınızda tanımadığınız ve yardıma ihtiyaç duyan bir insan daha var.

İnsan, Toplum içinde yayınlandı.
© 2025 Rafet ÇAĞLAR
Email: posta@rafetcaglar.com.tr
Write me a message

    * I promise the confidentiality of your personal information